Bu, iki ayaklı Şampiyonlar Ligi beraberliğindeki tipik Manchester City performansınız değildi.

Çeyrek final elemelerini unutun. Son yılların nispeten basit olan son 16 başarılarıyla karşılaştırıldığında bile, Borussia Monchengladbach'a karşı bu galibiyet, şimdiye kadarki en acısız ilerlemesiydi.

Üç yıl önce Basel'e karşı gösterilen kayıtsızlıktan hiçbiri yoktu. Schalke'den uzaklaştıkları gibi, hiçbir noktada geride kalmadılar. Geçen sezonun Real Madrid karşısında kazandığı zafere benzeyen gergin, yüksek yoğunluklu, kıstır ve tut bir yarışma da değildi.

Bunun yerine bu neredeyse tamamen zahmetsizdi.

Kevin De Bruyne ve İlkay Gündoğan'ın toplam galibiyeti ikiye katlaması sadece 18 dakika sürdü - iki gol atılan 'deplasmana' iki 'ev' golü ekledi, dördü de Budapeşte'nin Puskas Arena'sında gelmesine rağmen - ve gecenin geri kalanı bir olaysız.

Bu sezonun Gladbach vasat bir tarafı, geçen sezon Bundesliga şampiyonluğu için kısa süreliğine meydan okumakla tehdit eden bir gölgesi ve Marco Rose’un Borussia Dortmund için yaklaşan ayrılışıyla açıkça anlaşmaya devam ediyorlar.