Erdoğan yapmış olduğu açıklama sırasında geride bıraktığımız günlerde konuyla ilgiliki fikirlerini net bir biçimde dile getirdiğini, seçim kaybı gibi durumlar dahi söz konusu olsa yine de ülkenin ve milletin zararına olacak bir şey yapmayacağını hatırlattı.

Kısa bir müddetcin ardından olayların nasıl çarpıtılarak bu hale geldiğini, ülke ekonomisinin adeta çökmesi için yapılan bir adım olduğunu herkezin bir gün kabul edeceğini ve o güne kadar karşısında durmaya devam edeceğini aktardı.

Sert bir tepki…

Son zamanlarda gündemde yerini korumaya devam etmekte olan EYT kapsamında bir kez daha gündem olmaya devam ediyor. Bu konu karşısında Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’a siz bu konudaki durumları nasıl yorumluyorsunuz, ekonomi alanında meydana gelen durum karşısında değerlendirmeleriniz nelerdir sorusuna yanıt verdi.

Bu anlarda; ‘’ Emeklilikte Yaşa Takılanlar için uzun zamandan beri yerini alan EYT konusu; aslına bakılırsa fazla uzun sürmez, çünkü bu konuyla ilgili kısa bir müddet içinde nasıl bir manipülasyon, ülkenin çağımızda olan ekonomisini çökertmeye dair bir adım olduğunu herkes zor da kabul edecek. Aslında bunun karşısında bizim gibi herkes durmaya başlayacak.

Bu konunun her ne açıdan bakılırsa bakılsın ülkemize en ufak bir kazanımı yok, her anlamda yalnızca kaybettirir. Şu süreçler içine bakılacak olursa İskandinav ülkeleri artık bu konu üzerinden tam anlamıyla vazgeçme noktasına kadar geldiler. Emeklilikte yaş olayını daha da üst sınırlara kadar getirerek 70’in üstüne almayı tercih ediyorlar.

Biz de ise bu durum halkımız arasında tam aksi. Kaldı ki bu kadar zorlu süreçler içinde Bay Kemal kendi dönemini unutarak başta olduğu zamanlarda emeklilik yaşının yükseltilmesini savunan biri olduğunu göz ardı ediyor. Fakat şu anki süreç içinde tamamı ile siyasi bir biçimde davranıyor, burdan genel anlamda ne elde ederiz diye bakıyor ve sırf bizlere zarar verme ihtimallerini gözler önüne alarak böyle bir tezi savunmaya çalışıyor.

Geçtiğimiz günlerde net bir biçimde söyledim!

Geçtiğimiz günlerde ben bu konuyla ilgili olan düşüncemi çok açık ve net bir biçimde söyledim. Seçim kaybına dahi neden olacak bir durum olsa biz asla ülkemizin ve milletimizin zararına olacak bir işin içerisine her ne olursa olsun girmeyiz. Kaldı ki bir taraftan bu zorlu günler içinde işsizlik konusunda mücadele vermeye devam ediyor.

Bir taraftan işsizliğe neden oluşturacak talepler ile karşı karşıya kalmak mecburiyetinde oluyoruz. Bu insanlar çalışma hayatına devam ediyor zaten. Bu insanları durduk yere niye kapıya koyarak, sonra iş arama yoluna sokmak mecburiyetinde kalalım.

Çünkü bunun sonucu ne olacak?

Yine kendini için iş aramak mecburiyetinde kalacak. Bu durumun arkasından da maalesef bir başkasının istihdam etmesi için uygun olan hakkını kullanmış olacak. Böyle durumlar için durduk yere herkese zarar verecek bir konu için niçin böyle bir yol aramaya kadar gidelim? Bu, ülke ekonomisi için her açıdan bakılacak olduğu zaman çok ciddi bir zarardır. Gündemde yerini alandiğer konuda şu süreçler içinde Türkiye faiz ile enflasyonda bütün baskılara rağmen her şeyin önüne gerecek planlanan ve arzu edilen yere doğru gelmeye devam ediyor.

Allah’ın izniyle 2020’de meydana gelecek olan enflasyonda ve faizde birbirini her manasıyla çok daha iyi bir biçimde tetiklemek sureti ile inşallah kalıcı tek haneler görülmeye kadar gidilecek.

Zaten tek haneliye dönmeyi başarmasının ardından Türkiye’de paranın konumunun beraberinde bir taraftan da ekonominin konumu çok daha farklı yerlere kadar gelmeyi başaracak. Bundan kimsenin her ne olur ise olsun asla endişesi olmasın. ‘’ yanıtını dile getirdi.