Demokratik ve kendi kendini yöneten Tayvan , liderleri adayı kendi topraklarının bir parçası olarak gören ve bir gün geri alacağına söz verdikleri Çin'in sürekli işgal tehdidi altında yaşıyor .

Washington'un Asya-Pasifik'teki en üst düzey askeri subayı Amiral Philip Davidson, "Çin'in ABD'yi ve kurallara dayalı uluslararası düzendeki liderlik rolümüzü 2050'ye kadar ikame etme hırslarını hızlandırmalarından endişe ediyorum," dedi.

“Tayvan açıkça bundan önceki hırslarından biri. Ve sanırım tehdidin bu on yıl içinde, aslında önümüzdeki altı yıl içinde ortaya çıkacağını düşünüyorum ”dedi.

Davidson, bölgedeki Çin'in askeri varlıklarının genişlemesinin ABD için “olumsuz” bir durum yaratma riski taşıdığını ve caydırıcılık seviyesini de düşürdüğünü açıkladı.

"Güçlerimizin etkili bir yanıt verebilmesi için Çin'i tek taraflı olarak statükoyu değiştirmeye cesaretlendirebilecek bir risk biriktiriyoruz" dedi.

"Saldırgan bir duruş olmadığı sürece, sahaya koydukları bazı yetenekleri hayatım boyunca anlayamam."

Tayvan, 1949'daki bir iç savaşın sonunda Çin anakarasından ayrıldı. Pekin'deki iktidardaki Çin Komünist partisi, Tayvan'ı hiçbir zaman yönetmedi, ancak gerekirse zorla geri alınacağını Çin'in bir parçası olarak görüyor. Tayvan'ın liderliği ve nüfusunun artan çoğunluğu, Çin'in bir parçası olduğu fikrini reddediyor ve Pekin, mevcut lideri Tsai Ing-wen'in 2016 seçiminden sonra Tayvan ile resmi temaslarını kestiğinden beri, boğazlar arası gerilimler yüksek.

Donald Trump'ın başkanlığının son aşamalarında ticaret ve ulusal güvenlik gibi konularda Çin ile çekişirken, artan ABD silah satışları ve Tayvan'a diplomatik ziyaretlerle gerginlikler daha da arttı . Buna cevaben Çin, defalarca “karşı önlemleri” tehdit etti ve Tayvan Boğazı içindeki ve yakınındaki askeri faaliyetlerini artırdı.

Analistler çatışma tahminlerinde farklılık gösteriyorlar , Pekin'in Tayvan'ı izole etmek için ticaret ve diplomatik etki kullandığını da belirtiyorlar. Ayrıca, tartışmalı adaların etrafında denizin taranması gibi Çin'in "gri bölge" taktiklerine ilişkin artan endişeler de var.

"Pekin'in araç çantasındaki tüm seçenekleri tam bir işgalden önce tükettiğinden emin olmasam da, benim endişem, Tayvan'ın [hava sahasına] artan düzenli saldırılarla birlikte, daha yüksek bir risk oluşmasıdır. Asya bölgesinde güvenliğe odaklanan bir düşünce bankası olan Project 2049'da yerleşik olmayan bir kişi olan Jessica Drun, "kaza veya yanlış hesaplama - Çin liderliği tarafından daha fazla askeri gerginliği haklı çıkarmak için kullanılabilecek bir şey," dedi.

Washington, diplomatik tanımayı 1979'da Tayvan'dan Çin'e geçirdi, ancak adanın en önemli gayri resmi müttefiki ve askeri destekçisi olmaya devam ediyor. On yıllardır ABD, bir işgal durumunda Tayvan'ın yardımına askeri olarak gelip gelmeyeceğini söylemeyi reddederek stratejik belirsizlik caydırıcı bir politika sürdürdü. Davidson, Senato duruşmasındaki görünümünde, bunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğini önerdi .

Biden yönetimi bu politikayı sona erdireceğini belirtmedi, ancak Tayvan'a sürekli destek için iyimserlik için bir neden sundu. Dışişleri Bakanlığı Ocak ayında, ABD'nin adaya olan bağlılığının "kaya gibi sağlam" olduğunu ve Tayvan'ın fiili ABD büyükelçisinin, 1979'dan beri benzeri görülmemiş bir hareket olan Biden'ın açılışına resmen davet edildiğini söyledi.

Davidson, Çin'in kaynak zengini Güney Çin Denizi'nde geniş toprak taleplerinde bulunduğunu ve hatta Amerikan adası Guam'ı tehdit ettiğini söyledi.

"Guam bugün bir hedef" diye uyardı ve Çin ordusunun Diego Garcia ve Guam'daki ABD tesislerine çok benzeyen bir ada üssüne yapılan saldırıyı simüle eden bir video yayınladığını hatırlattı.

Milletvekillerini, uçuş sırasında en güçlü Çin füzelerini önleyebilen bir Aegis Ashore anti-füze bataryasının Guam'a kurulmasını onaylamaya çağırdı.

Davidson, "Guam'ın savunulması ve gelecekte ortaya çıkacak tehditlere hazırlıklı olması gerekiyor" dedi.

Avustralya ve Japonya'ya yönelik diğer Aegis füze savunma sistemlerine ek olarak, Davidson milletvekillerini daha uzun menzilli silahlar için bütçe ayırmaya çağırdı, "Çin'e yapmak istediklerinin maliyetinin çok yüksek olduğunu bildirmek için."

"Sadece deniz ve hava değil, kara kuvvetleri de dahil olmak üzere tüm kara kuvvetlerimiz tarafından etkinleştirilen daha geniş bir uzun menzilli hassas yangın tabanı, Batı Pasifik'te daha dengesiz hale gelen ortamı stabilize etmek için kritik öneme sahiptir." Davidson dedi.

Pentagon, bölgeye bu tür füzelerin yerleştirilmesinden yana olduğunu söylese de, Asya'daki müttefikler şimdiye kadar onları barındırma fikrine karşı çıktılar.

Ancak Davidson, füze savunmasının potansiyel bir düşmanı caydırmak için yeterli olmadığını söyledi. "Füze savunması, yapılması en zor şey. Ve eğer bir beyzbol takımının menajeriysem, dünyadaki en iyi savunmaya sahip olabilirsem, ancak birkaç tur atamazsam oyunu kazanamam ”dedi Davidson.